24 Nisan 2011 Pazar

CemRe Cafe 3 yaşına bastı :))




Zaman su gibi geçiyor sevgili dostlar..
Daha dün gibi dükkanın kira kontratına imza atışım, kap-kacak alışverişi
için çarşı- pazar dolaşışım..
Öyle çok emek verdim ki burası için. Tabii benimle birlikte sevgili eşim Cem
ve biricik annem, babam ve ablamın desteğiyle..
Yıpranmadım mı?? Yorulup boynum bükülmedi mi hiç??
Çoook oldu böylesi zor günlerim..
Yeri geldi tek başıma kaldım, yeri geldi siftahsız kapadım kepenklerimi :(
Ama yılmadım, hayalimi gerçekleştirme azmim beni ayakta tuttu..
Bugün şimdi emeklerimin karşılığını alma vakti geldi..
Biz ailecek bir hedefe kitlendik; hep birlikte üzüldük, yorulduk, neşelendik..
Dün yıldönümümüzü de hep birlikte kutladık..
2 yıl bitti; acısı tatlısıyla..
İşleri yoluna koymanın keyfi, aldığımız dersler, kazandığımız deneyimler
yanımıza hep kar kaldı..

Son dakka aldığım karar doğrultusunda Cumartesi havanın yağışlı olmamasını da fırsat bilerek,
sevdiklerimizinde katılımıyla 20 kişi toplandık.
Menü basitti; Mantı Kızartma, Cevizli Ev Baklavası, Zeytinyağlı Biber Dolası,
Gözleme ve Limonlu Muffinler..



Bizi sevenler yanımızda, yemeklerde hazır daha noolsunn tabii ki kızkıza sohbet :)



CemRe Cafe'nin kemik kadrosuda eksiksiz oradaydı. (Ananemiz, Annem ve Türkan Ablamız)


Çoluk- çocuk bir arada çok eğlendik, keyiflendik.
Minikler bahçenin tadını doyasıya çıkarttı :)




Yemekler yendi, pastalar kesildi, çaylarımız içildi, iyi dileklerle,
başarmanın haklı gururuyla günümüzü sonlardırdık :))
İçimde tarifsiz bir sevinçle evimizin yolunu tuttuk sevgilimle..
Bir yaş daha yaşlandık, biraz daha piştik ama daha olmadık..
Önümüzde daha uzun bir yol var inşallah..
Bunca zaman maddi- manevi yanımda olan sevdiklerime ve dostlarıma
Sonsuz teşekkürler..
Yeni yaşımızda görüşmek dileğiyle..
:))


22 Nisan 2011 Cuma

Günler sonra...

Ahhh sevgili dostlar, ne kadar uzun zaman oldu bloguma girmeyeli,
sizlerden haber almayalı.
Çoook özledim çookkkk :(
Nerelerde miydim??
1 haftadır CemRe Cafe' de inşaat, usta, tamirat, tadilat artık ne
ararsanız vardı.
Öncelikle geçen haftadan ustalar ayarlandı; işlerimin aksamaması için
Cumartesiye gün verildi.
Tabii usta girmeden benim ortalığı toplamam, derlemem gerekiyor yaaa...
Perşembe günü kendime azıcık izin verdim, öyle çok değil 1-2 saat.
Neler mi yaptım??
Öğlen servisini verdikten sonra ablam ve annemle buluşmak üzere Tunalı Hilmi'ye gittim.
Biraz erken gidip arabama park yeride buldum, kendimi de attım Kuğulu Park'a..


Bilenler bilir Kuğulu Park Ankara'nın sembolleri arasındadır. Her ne kadar Belediye
başkanı yaptığı alt geçit, köprülü kavşak ve trafik düzenlemeleriyle rezil etmeye çalışsa da
klasiktir bu park.


Çocukluğum burda geçti; haftasonları anneannem Tunalı'da oturduğu için bizi alır
parka götürür, biraz kuğuları besler Kuğulu Pasaj'a giderdik alışverişe.
Çocukluğumun geçtiği bu parkta şimdi yeğenlerim gezip, oynuyor :)
Hava da şansıma açıktı, daha doğrusu daha yağmur başlamamıştı. (son günlerde Ankara'da yeşerdik mübarek)
Mado'da oturup birşeyler atıştırdıktan sonra ablam işe döndü biz de annemle
verdik kendimizi alışverişe..
Çok şık bir paltodan sonra annem haftasonu teyzeme Gaziantep'e gideceği için
şekerci Oğuz Uzun'a hediye almaya gittik.
O nassı bir dükkan insan çikolata sevmese burası size sevdirir.


Renkler insanın içini açıyor :)

Cuma günü ise Şehir fırsatlarından aldığımız TIGI Academy'de saç bakımına gittik Tuğba ile..
O kadar yorgunluğun üstüne insanın kendine vakit ayırması gibisi var mı??
Dinlence oldu valla bana...
Bu arada bu şehir fırsatları çok feci bir şey; insan aldıkça alıyor alışverişin sonu gelmiyor :))
Daha neler almadım ki bu arada fırsat bahanesine:))

1 hafta oldu inşaat bitti, tabii bende bittim ama olsun mutfağım içime sindi.

Yarın 23 Nisan Çocuk Bayramı olmasının yanı sıra yarın
CemRe Cafe'nin açılışının 2. senesi bitti..
Daha nice senelere inşallah...
Yarın Cafe'de biz bize toplanıyoruz
Mantı Kızartma yiyeceğiz...
Herkesi bekliyorum, yolu düşen herkes davetlim.
Tekrar görüşmek üzere
Herkese keyifli haftasonları :))

8 Nisan 2011 Cuma

haftasonu gelsin, planlar yapılsın ama suya düşmesin :)

Ahh sevgili blog dostlarım...
Günler öyle çabuk gelip geçiyor ki, yine bir hafta daha bitti. Benim için 1 çalışma günü
daha var ama nedense Cumartesi herkese tatil diye bana da tatilmiş gibi hissediyorum..
2 haftadır pazar gününe program yapıp erteliyoruz malum nisan yağmurları, havanın
serin olması..( sanki şekeriz ya yağmur suyu eritecek bizi :))
Ailemin gelip gitmelerine alıştım hele bu hafta 2 sefer Esenboğa yolunu
git gel ezberledim. Ama en sonunda isyan ettim; hep ben el sallıyorum
yada hoşgeldin kucaklaması yapıyorum YETER!
Benim de hakkım tatile gitmek, gezmek, tozmak, stres atmak..
Değil mi ama??



Vee sonunda oldu galiba..Kocamla biletlerimizi aldık..
Ay sonu gönlümdeki memleketime gidiyoruz :)
Daha 20 gün olmasına rağmen gidilecek yerler listem, aranacak ve görüşülecek arkadaşlar listem hepsi
kafamda hazır bile..
3 güne sığdırılacak bir şehir değil İstanbul ama olsun..
Bu seferki biraz kültür turu, biraz eş-dost ziyareti, biraz da iş görüşmesi..
Cem'om Mayıs ayı boyunca seyahatte olacağı için gitmeden başbaşa 3 gün
ilaç gibi gelecek (inşallah)
Haftasonu programımız ise hava muhalefetine bağlı artık :)
Neşeli, bol sohbetli tatiller...

5 Nisan 2011 Salı

haberler, öneriler...

Boyumdan büyük işlere mi giriştim ne??
Sonunda haftasonu dükkan sahibimle toplantı yaptık ve Cafe için gerekli tamirat ve tadilat işlerini konuştuk.
Alınan kararlar doğrultusunda mutfak kırılıp yeniden yapılacak.
Yani gene toz-toprak, gene usta işi bana kaldı.
Bugün sağolsun babam da geldi bir mimar, bir mimarcık ve bir usta ölçtük, biçtik fiyat çıkarttık.
Çıkan fiyatlar ne benim ne de dükkan sahibimin hiç hoşuna gitmedi :(
Hadi hayırlısı bakalım...

Postumu biraz faydalı ve pratik bilgiler ve haberlere ayırdım bugün.

Öncelikle vazgeçemediğim ürünlerden bahsedeyim. (size de tavsiye ederim şiddetle).
Ben ki makyaj yapmasını bilmem, hayatımda hiç fondoten kullanmamış insanım, ben bile arada
sırada saçıma bakım yapar, makyaj malzemesi olarak allık falan alırım.
Pantene'nin saç bakım ürünlerini oldum olası beğenirim



hoş şampuan olarak Loreal kullansam da
saç bakım maskesi olarak Onarıcı bakım serisini kullanıyorum ve çok ta memnunum.
normal saç kremi gibi değil yumuşak yapmasının yanı sıra gerçekten saç kırılmasına ve kurumasına iyi
geliyor.
Yemek işi ile uğraşmaktan ellerim sudan çıkmaz halde. Malum sık sık sebze yıka, bulaşık yıka; bir soğuk bir sıcak suya sok ellerim zımpara kağıdı gibi hışır hışır oluyor.
Ne kremler denedim, vaselin sürüp gece eldivenle mi yatmadım bana mısın demedi.
Eee bide günde toplasanız 2 bardak su anca içiyorum doğal olarak cildim çok kuru. Sonunda
reklamda dendiği gibi "çalışan ellerin kremi" Neutrogena aldım.


İnanılır gibi bir krem değil, akşam yatarken sürüyorum sabah evden çıkarken cildim hala
pamuk gibi :) yaşasın...

Sonra bir de bu ara sabahları uyanmakta zorlanıyorum, doğal olarak ta gözlerim şiş kalkıyorum.
Normalde büyük olan gözlerim tam bir balon misali.
Bende son dönemde sabah kendime ve eşime hazırladığım poşet çayları gözüme
koymakta buldum çareyi.




İnanılmaz çabuk sonuç veriyor, üstelik markası ne olursa olsun çayın
yarıyor :))
Ne gerek var pahalı kozmetiklere; yaşasın kocakarı ilaç reçeteleri :))

 Geçen gün okuyup çok şaşırdığım bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum; kaktüs çiçeği görüntüsü itibari ile
hep dışlanan bir bitkidir. Oysa öyle bir faydası varmış ki;
habere göre Kaktüs, bilgisayarlardan yayılan radyasyonu emme özelliğine sahipmiş. Günümüzde bilgisayar kullanım sıklığımızı düşünürsek; evde, iş yerlerinde her odaya bir ufak kaktüs koymanın
tam zamanıdır. hem son dönemde alışılmışın dışında sunumları da mevcut çiçekçilerde..

Ayrıca duyduk duymadık demeyin, dondurma sevenler bu haber sizin ve  benim için:
Ben&Jerry's 12 Nisan'da "Bedava Dondurma Günü" için 13:00- 20:00 saatleri arası
konuklara bedave dondurma dağıtacak!!

Son olarak çaykolik biriyimdir ve kahve pek içmem hatta hiç aramam.
Ama Starbucks benim için apayrı bir yerdedir.
Favorim Caramel Macchiato' dur.
Starbucks'ın sosyalsorumluluk projelerini de unutmamak gerek.
Nisan ayı boyunca tüm Starbucks mağazalarında Otizm (Tohum OtizmVakfı İşbirliği)  konusuna dikkat çekmek amacı ile özel tasarlanmış
bardak kılıflarını sıcak içeceklerle servisde kullanıyorlar.

1 Nisan 2011 Cuma

çok kızgınım çoookkk...

Ayy bana noldu bilmem..Bahar havası mı çarptı, yaz saati uygulaması mı bilemedim..
Başlığıma bakıp yanılmayın, Cem'im geldi çok şükür sağsalim, hasretlik (şimdilik) sona erdi :))
Şimdilik diyorum çünkü Mayıs ayında yine bir ayrılık gözüktü ama şimdiden üzülmeye niyetim yok.
Çook sinirliyim kime mi?
Tabii ki kendime! Bu havalar beni bu hale soktu herhalde..
Üzerimde bir miskinlik, bir ölü toprağı serilme durumu söz konusu.
10 gündür aşkımın yokluğuyla tüm işler, koşturmacalar bana kaldı yorgunluğu da cabası tamam
ama bu kadar da olmaz ki canım!
Silkinmek, kendime gelmek zorundayım. Hemencecik bağışıklık sistemim çökmüş yine
ağzımda yüzümde uçuklar çıktı :(
Nolmuş canım 15 gündür tatil yapamıyorsam, deli dana gibi koşuşturuyosam..
Anlaşılan yavaştan yaşlılık belirtileri gösteriyor kendini :(
Eskiden olsa üfff püfff demeden devam ederdim şimdi hemen bir yorulma..
Olmaz ki canım ne yani 32 oluyoruz diye ölmedik yaaa..
Aldığım kararları ertelemekten, kendime zaman ayırmayı ötelemekten en önemlisi
tembelliğin üzerime sinmesinden sıkıldım.
Elime kitap alıp okumuyorum kaç zamandır. Kütüphanemde okunmak üzere alınmış
3 kitap (4.sü de yolda) beni bekliyor.
Bahar geldi, bahçemdeki ağaçlar tomurcuklandı, mutfak camımım önende pembiş
pembiş kızlarım çiçek açtı..
Doğa kendini yenilerken benim kendimi salmam doğru mu sizce??
bence de kesinlikle değil!!
yenilenme zamanıdır artık..
Yapılacaklar listemi kafamda oluşturdum, bugün Nisan'ın ilk günü
başlamak için süper bir fırsat bakalım önümde 30 günüm yapacaksa üç misli hayalim var :)
30 günde ne kadar yenilenicem, ne kadar hedefe yaklaşacağım..
Göreceğiz..
Bana şans dileyin dostlar (ihtiyacım olacak)...
İçimizden geçenlerin hepsini yapabileceğimiz, dopdolu bir haftasonumuz olsun :))