30 Eylül 2011 Cuma

bir hafta daha geçti ömrümüzden...

Günler günleri bu denli hızlı mı kovalıyordu hep yoksa bana mı öyle geldi..??

Cemomu yolcu edeli 9 günü devirmişim haberim yok, kaldı geriye 11 gün :(
yoğun bir hafta geçti üzerimden;
işlere koşturdum bolca,
can dostlarımla vakit geçirdim en keyiflisi, en sohbetlisinden..
alışveriş sezonumu açtım ucundan
veee organizasyonlar yaptım en süprizlisinden :))
bu süpriz eşimin 35. yaş günü için dile kolay
35 yaş yolun başı bizim için :)
35 yaşa özel bir kutlama planladım..
öyle böyle değil ama burada sizlerle şimdilik paylaşamıyorum
malum sevgilim girer okursa diye
ama 15 ekimden sonra paylaşılmak üzere sözümü verdim sizlere..

ne zamandır paylaşıcam bir türlü fırsat olmadı..
normalde takipçi sayımı hiç kontrol etmem geçenlerde bir baktım 41 kişi (hatta yeni 44 olmuşuz)
41 kere Maşallah diyorum :))
bu sayfayı açarken hiç böyle hesap kitap işine girmemiştim,
başlangıçta burada tek başımaydım şimdi birbirinden değerli 43 kişiyle paylaşım içindeyiz..
iyi ki varsınız :))

gelelim bu hafta neler yaptığıma,

* Pazartesi yeni elemanımız geldi CemRe Cafe'ye :))
Fadime hanım bizimle işe başladı başlayalı iş yükümde bir nebze hafifledi,
bende nefes aldım..

* Salı can dostum Nagehan'ın cafeye ziyareti sonrası attık kendimizi eski günlerde olduğu gibi
Tunalı'ya alışverişe..eksikleri tamamlamaya yeni başladım :)

* yeni elemanım sayesinde daha sık hayata karışabildim bu hafta
Çarşamba akşamı Tuğba ile birlikte Panora'da buluşup akşam yemek programı yapmıştık.
ben biraz erken gittim ki birkaç mağaza gezip alışveriş yapabileyim diye. birde ne görsem
o akşam Mazhar- Fuat- Özkan konseri yok mu. süper bir tesadüfle yemeğimizi
konser eşliğinde bol dedikodulu geçirdik :)





* bir sonraki akşam önceden planladığımız üzre Nagecim ve bir diğer can dostum Burçe'yle
eskiyi yad etmek için aldık soluğu Cafemiz'de.. ee 3 kadın bir araya gelirse kimler neler
çekiştirilir siz tahmin edin.. doyumsuz birlikteliğin tadı damağımızda tekrar buluşmak üzere sözler
verildi..

* E artık bugün Cuma; günlerdir evin yolunu unuttum, bu denli çalışmanın ve
gezmenin yorgunluğu ve Cumartesi gününe alınan siparişlerin hatırına evde ayaklar uzatılıp
biraz soluklanılmalı değil mi ama?? 

hepimize keyif, neşe ve huzur dolu haftasonu tatili olsun :))

27 Eylül 2011 Salı

ilişkiler, evlilikler, ayrılıklar..

Daha sık birlikte olacağız demiştim yalancı mı çıktım şimdi?
Hayııırrrr ama mazeretim var!
Aslında amacım her gün blogumla ve blog dostlarımla buluşmaktı ama
geçen hafta amacımdan sapmak durumunda kaldım..


Malum Cem'i yolcu ettim bu hafta ortası (Allah kavuştursun dileklerimizle)
sonrasında verdim kendimi işe..
Yalnızlık zor şey,; hele sevdiğinden ayrı olmak daha da zor :(
İnsanın içinden hiç birşey yapmak gelmiyor, sanki herşey onunla anlamlıymış gibi geliyor.
Bu melankoliye kendimi fazla kaptırmamak için verdim kendimi işime..
Allahın sevgili kuluyum ki işlerde yoğun cafede maşallah, günleri saymaya vakit bulamıyorum..

Aslında hazırladığım birçok taslak birikti..
huyum kurusun gözlemci ve düşünen biriyim ki çevremi,
çevremde gelişen olayları iyice gözlemleyip irdeleyebiliyorum.
bu devirde düşünen kaç kişi var ki?

konu başlıkları birbirinden kimi zaman alakasız kimi zaman da
birbiriyle bağlantılı oluyor..
kafamda düşünceler, yorumlar birikmiş patlamaya hazır bomba gibi
tik tak tik tak zaman işliyor.
bir başlasam belki gerisi çorap söküğü gibi gelecek ama
nerden yada hangi konudan başlayacağım onu kestiremiyorum..


ilişkiler karmaşıktır çünkü her insan farklıdır. farklı karakterlerin bir araya
gelmesi bazı zaman eğlenceli olmuyor maalesef
son dönemde arkadaş çevremde gelişen ve beni üzen olaylar oluyor :((

evlilik haberlerine sevindiğimiz arkadaşımızın ayrılık sürecine girmesi beni yıktı.
ne umutlarla, ne heyecanlarla kurulan aile kurumu geri dönülemeyecek
yollara sapmış, geri alınamayacak sözler, davranışlar başlamış..
3 gün önce sevdiğini iddia eden nasıl bir anda kanlı-bıçaklı düşmana dönüşür ki?
hep savunduğum "ilk evlenen de ilk boşanan da sen olmayacaksın"
evlenmek gibi boşanmakta çok doğal benim için, bu yüzden de kimseyi kınamam.
her ilişki benim gözümde özeldir ve özel kalmalıdır.
bazı şeyleri kendi aranda halletmelisin, ne zaman ki ilişkin çarşaf
çarşaf olmuş işte o zaman yandın.
nasıl eşinle seviştiğini kimse görmüyorsa (görmesini de istemiyorsan)
kavganı da bilmeyecek kardeşim. sen barışırsın ama olaylar ve olanlar unutulmaz!




son dönemde bazı bloglarda sözleşilmiş gibi gençliğin bugünkü durumu
yada durumsuzluğu mu desem yazılıyor. çoğu kanıya katılmamam mümkün değil.
işte şimdi üniversite sıralarında gördüğümüz kızlar-erkekler geleceğin aile kurumunu oluşturacak.
süregelen çıkar ilişkileri evlilik hayatlarında da devam ediyor. BEN olgusu almış başını gitmiş.
daha karakteri oturmamış (oturmasınıda beklemediğim)  insanların böyle kutsal kurumun adını lekelemelerine
dayanamıyorum..
bizim ananelerimiz- dedelerimiz, annelerimiz-babalarımız nasıl 40 yıl aynı yastığa başını koyabilmiş???
sabır, sebat etme, hoşgörü, alttan alma gibi olgular gitmiş yerini
BeNim PaRam, BeNim Evİm, BeNim ArAbaMa dönüşmüş!!
Yazık ki ne YAZIK!!
bir ömürü beraber geçirmek, iyi günde- kötü günde sözleri unutulmuş..
hakaretler havada uçuşurken mal-mülk-para paylaşımına geçilmiş bile..

Acıyorum sadece acıyorum bu insan kılığındaki şeytanlara...
üzerlerindeki kotu değiştirir gibi: bu eskidi, sevmiyorum artık deyip
bir köşeye atmalarına tahammül edemiyorum.
noldu?? o kotu gördüğünde bayılmıştın, almak için para biriktirmiştin,
daha yeni diye giymeye kıyamıyordun.!!
Bitti..
ne kolay söylenen bir laf, hazırlıklar için aylarca uğraş bir kalemde sil gitsin..

kolay tüketiyoruz herşeyi ne yazıkki ve elimizdekinin kıymetini bilemiyoruz..
insanlar sevdiğine kavuşamazken, aradığını bulamazken sen sıkıldım de gitsin..

size demiştim içimde biriken çooook şey var diye..
bu birikimin en kötüsü de öfke
şöyle karşıma çıksalarda 2 çift laf söyleyebilsem dediğim insanlar var
şu hayatta..
onlar karşıma çıkamıyor bende sizi buldum anlatacak..

20 Eylül 2011 Salı

bolca huzur, biraz huzursuzluk...



bu aralar vakit sıkıntısı yaşıyorum.
aslında zaman yönetimi konusunda iyiyimdir ama son
zamanlarda işte yalnız olmak, sağlık sorunları yaşamak
bir de sonbahar mahmurluğu var üzerimde..


bende ne var ne çok? diye sorarsanız;


* bayram tatili (kimileri için 9 gün hatta daha uzun olsa da) benim 3 günümü
aldı :) bir yerlere gidemedik darısı bir sonraki bayrama..
malum bayramlar benim işlerimin yoğun olduğu dönemlerdir..
çok şükür iş olsunda ben çalışmaya razıyım..


* tatil öncesi sonrası sağlık sıkıntılarıyla boğuştum.
bu konuya detaylı girmeyeceğim çünkü canım sıkkın bu konudan.
şimdilik tedavi sürecindeyim hayırlısıyla atlatıcam inşallah :)
(bu arada bu dönemde yanımda olan dostlara da buradan tekrar teşekkürler)


* sonraaa yazı bitirirken güneşten maximum faydalanmak için her daim kendimi
bahçeye attım. kiraz ağacımızın altında hafif esen rüzgarda bol bol kitap okudum, bulmaca çözdüm, dostlarla yemekler yendi, çaylar içildi bol bol dertleşildi:)
biraz huzur depoladım ruhuma :)


* 2 güzeller güzeli kediciğimiz oldu geçen haftadan beri :))
sokak hayvanlarına oldum olası kıyamam, beslerim. bunlar yeni geldi cafeye. yan komşumla birlikte
mama kaplarını aldık.vsütler, mamalar, etler ohhhh..
öyle sevgi arsızıki bu kızlar her fırsatta ya dükkana giriyolar ya kucağımıza çıkıp mıırrrlıyolar..
kızlar kocama aşık oldu, napalım kumalarımı ellerimle besliyorum :)




* gelelim bu kadar huzur içindeyken neden huzursuzum?
malum yine Cem'in seyehat dönemi geldi. ayrılık zamanı artık, yarın aşkım
gidiyor..dile kolay 20 gün yalnızım :((
neyse hayırlısıyla, sağlıkla gidip gelsinde aşkım sayılı gün geçer bir şekilde..

işte benden havadisler şimdilik bu kadar.
bundan sonra daha sık birlikte olacağız inşallah..

keyifli haftalar olsun hepimize :))

15 Eylül 2011 Perşembe

hala hayattayım ve yakında tekrar buradayım...



yaşıyorum...
tabii buna yaşamak denirse diyeceğim ama nankör olmak istemiyorum
yine de halime çok şükür..
uzuuuuunca bir süre oldu farkındayım, uzaklarda değildim buralardayım
fırsat buldukça da takip etmeye çalıştım siz güzel blog dostlarını
ama yazmak, paylaşmak nasip olmadı..
bayram geldi geçti, koskoca yaz mevsimini yolcu ettim
sonbahara merhaba dedim belki biraz buruk..
ama hala güneş parlarken içimde bir umut var..

bu sıkıntılı zamanlarımda geçecek
dış faktörler avaz avaz bağırsa da negatiflikleri,
sağlık sorunlarını, keyifsizlikleri
iç sesim kulağıma usul usul fısıldıyor
bugünlerde geçecek,
herşey eskisi hatta eskisinden de güzel olacak,
mutlu günler yakın diye..
bir süre kapatmalıyım kulaklarımı dış dünyaya
biraz kendime dönmeliyim
iç sesimin o muhteşem senfonisine kaptırmalıyım kendimi..

ama biliyorum az kaldı bitecek,
biraz daha sabır..

paylaşmak için en kısa zamanda geri döneceğim
bu bembeyaz temiz sayfalarla ve sizlerle dertleşip, paylaşmayacağım da
kime anlatacağım
değil mi?

yakında
çok yakında...