22 Aralık 2010 Çarşamba

biraz kitap, biraz film...

Bıraktığım yerden devam etmem gerekirse; pazar akşamüstü yemek dönüşü evde Cem'le DVD keyfi yaptık. Hazır kebapları götürmüşüz, üzerimize ağırlık çökmüş, gömüldük koltuğumuza kiraladığımız Inception




adlı  Leonardo DiCaprio'nun filmini seyrettik. Filmin değişik bir konusu var..İnsanların rüyalarında bilinçaltına giriliyo. Etkileyici bir filmdi..Her ne kadar Leonardo 'yu pek beğenmesem, aksiyon filmleri yerine romantik komedileri tercih etsem de izlenebilitesi olan bir film..Tavsiye ederim yani..
Bu arada neden sinemaya gitmeyip DVD kiraladığımı merak ediyorsanız; öncelikle sinema ve tiyatroyu severim ancak 2 kişilik bir aile olarak sinema ve özel tiyatroların fiyatları beni rahatsız ediyor. Seyretmesi keyifli olsa da bu denli fahiş fiyatlı olmaları bana ters geliyor, kısmen de olsa kendi kendime protesto ediyorum..Gösterime girdikten biraz sonrada olsa takip edip, seyretmeye gayret ediyorum..
Bu arada küçük bir not: geçen haftasonu da Robin Hood




ve Sex and The City 2'yi seyrettik..




Robin Hood için " ehh işte" derken, Sex and The City 2 için acaip keyifli, komik ve güzel vakit geçirten bir film diyebilirim. Dizinin müdavimi olduğum için konu beni sardı özellikle Samantha Jones beni gülmekten çatlattı :)

Pazartesi artık, "Türkan Tek ve Tek Başına"




kitabını bitmesin diye okumamak için kendimi tutsam da bitirdim. Çok ama çok etkileyici bir kitap, şiddetle herkese tavsiye ediyorum. İnsan Türkan Saylan'ın hikayesini okuduğunda kendini "ben boşuna yaşıyorum" gibisine hissediyor. İdealleri için, ülkesi için bu denli kendini paralayan birine son döneminde yapılanları ise içime hiç sindiremedim. Yaşadıkları, çabaları öyle insanüstü ki etkilenmemek elde değil.. Ayşe Kulin'in kitaplarını oldum olası çok beğenirdim ama bu kitabın yeri bende ayrı..Yeni kitabıma da hemen dün başladım..Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar..(Tuğbacım sağolsun önerdi ve bana kitabını ödünç verdi) İlk defa Ahmet Ümit okuyacağım ama konusu beni çekti malum Tebrizli Şems. Elif Şafak'ın "Aşk" ını okuduktan sonra Mevlana ve Şems beni çok etkilemişti..Hatta o kadar etkisi altında kaldım ki tam Ramazan Bayramı öncesi bitirmiştim kitabı, tutturdum Cem'e beni Konya'ya götür diye..Bayramda günü birlik karı-koca kültür turu yapıp Mevlana'ya gittik.. Bu gezi serüvenimizi bir sonraki yazımda detaylı anlatacağım
Söz...

Hiç yorum yok: