4 Temmuz 2011 Pazartesi

kara bahtım kör talihim...

yine bir pazartesi yine bir sendrom diyeceğim ama değil..
normalde pazartesilerle hiç bir alıp veremediğim yoktur.
son 10 gündür bir talihsizlik,
bahtsızlık mı desem kötü şans mı yoksa nazar mı bilinmez peşimde..
şarkıda dediği gibi
"dipteyim, sondayım, depresyondayım"..
aslına bakarsanız maceracı, deli dolu ruhumu rafların en gerisine iteli çok oldu..
rutin, monoton hayata razı geldim çoktandır.
pek bir beklentim de yok hayattan; öyle küçük süprizler bana göz kırpsın,
hayatımın fırsatları ayaklarıma serilsin falan..
sıradan hayatımda sağlığım yerinde olsun bana yeter..
içten içe beklentilerim, hayallerim yok değil ama gizliden düşünmeye
iç sesimle konuşmaya alıştırdım maalesef kendimi..
neden?
nazar değer, göz kalır, gerçekleşmediğinde hayal kırıklıklarım
uç noktalarda beni vurur çünkü..
ben hep uçlarda yaşadım bu yaşıma kadar; sevindim mi havalarda kutladım
üzüldüm mü diplerde süründüm.
hala uçlarda gezinmenin ne kadar zarar verdiğini bile bile elimi
kolumu sallaya sallaya uçurumun kenarında dolaştım..
ama yaş ilerledikçe baktım yaralarım daha da büyük oluyor
kahkahalarım gülüşlere, gözyaşlarım sinir krizlerine dönüşüyor..
bıraktım kendimi kendi halime...
içimdeki çocuk ta benimle birlikte büyüse yaaa
olmaazzzz..
o hep çocuk kaldı ve akıllanmadı..
içinde hala aynı saflıkla insanlara güveniyor, karşılıksız vermeye devam ediyor..
tabii onun akılsızlığını da bendeniz çekiyorum!
napiim içimden onu söküp atamadığıma göre böyle yaşamaya devam etmeliyim..

bugün yine yeniden evde usta, tamirat-tadilat- inşaat başladı :(
biraz uzun süreceğe benziyor o yüzden eşimle tası tarağı toplayıp taşınıyoruz..
istikamet annemlerin evi zira su olmayacakmış evde!
susuz yaz günü nasıl yaşanır?
göçebe hayatı başlıyor :(
evden ayrılmak istemiyorum aslında ama tebdili mekanda
ferahlık vardır diye kendimi avutuyorum..
şansımıza annemlerde burda yok ev bize kalacak..
bu bunalımlı günlerimde biraz kendimle başbaşa kalmayı düşünüyordum
iş bu ya bekarlık evimde geçmişe biraz dönüş yapmak belki iyi gelir bana..

bu kadar bunalımın içinde cumadan beri bir sosyallik geldi kocamla bana :)
cuma-c.tesi akşamları attık kendimizi dışarı..
hele c.tesi akşamı süperdi zira aşkım ayda bir erkek arkadaşlarıyla
toplanır birahaneye gider. bu c.tesi 5 erkeğin arasına bende girdim :)
erkek erkeğe sohbet güzeldi :P
o geceden sonra anladım ki ben neden erkeklerle daha iyi anlaşıyorum:
arkadaş onlarda çekememezlik yok, dedikodu yok,
kuyu kazma çabası yok...
havadan sudan sohbetler, askerlik anıları, siyaset, iş güç..
bu kadar..eğlence gani ama..

bu kadar eğlenmenin acısı inşaat öncesi evi toparlayıp
temizlemekle son buldu..pazar günü ev işi yapmaktan canım çıktı
haftaya yorgun başladım maalesef :(



tüm sıkıntıların toz olup uçması dileğiyle
iyi haftalar :)



1 yorum:

neval dedi ki...

yaz depresyonu da hiç çekilmez kardeşim,geçer tez vakitte inş ,teslim et kendini sen mevlaya.