30 Kasım 2011 Çarşamba

Kasımın sonuna yetiştim :)

bu ay da bir garip tembellik var üstümde nedense.
hoş şimdi anlatacaklarımdan sonra bu nasıl tembellik? diyebilirsiniz..
yaşamakta değil de yazmakta tembelim sanırsam :)

ama yakaladım, sonbaharın son gününe yazımı yetiştirebildim..
görüşmeyeli neler mi yaptım oohhoooo nerden başlasam..
en son postumda demiştim hatırlarsanız daha çok sosyal olmam gerek,
hayat gelip geçiyor zamanı güzel değerlendirmem gerek diye..
kendimce aldığım sözü tuttum hem de ne tutma..

geçen cuma akşamına anneannemizi, ablamları ve eltimleri yemeğe aldım..
küçük çocuklar olunca yemek davetimin menüsüde bızdıklara göre oldu.
çocukken herkesin favori yemeğidir tahminimce köfte-patates-pilav üçlüsü :)
hoş bizim evde 30'luk gençler olarak hala favorimizdir..
ee birazda orta yaşa hitap edelim dedik, masaya zeytinyağlı barbunya ve salatayı da ekledik..
tatlı olarak aşkımın yalvarmalarını daha fazla gözardı edemedim ve cheesecake yaptım..
bir sır vereyim; her zaman saatlerce uğraşıp pişirdiğim cheesecakelere ve kendime acıdım çünküüüü
Dr.Oetker'in Cheesecake Yap ını kullandım herkes ben yaptım sanıyor :)) 



aranızda deneyen oldu mu bilmiyorum ama şiddetle tavsiye ederim hepinize..
o kadar pratik ki anlatamam, pişirme-soğutma derdi falan yok. içine isterseniz labne,isterseniz süzme yoğurt yada normal yoğurt koyabiliyorsunuz. ben normal yoğurtla denedim süper hafif oldu..

üzerinede yine Dr. Oetker'in tek kullanımlık soslarından döktüm. çikolata ve böğürtlen sosu. kişiye özel
oldu bu sayede..




şimdi masa düzenimi, yemeklerimi ve leziz cheesecakemi göstermek isterdim sizlere ama ne mümkün :(
çocuklarla olunca bir telaş sofraya oturuldu, yendi içildi derken gecenin sonu  gelmişti bile..

pazar günü ise annem bir sürpriz yapıp Ankara'ya geldi :))
üç günlük kısa bir ziyaret oldu ama bayramdan beri burnumda tütüyodu çok iyi geldi bana..
annem ayağının tozuyla uçaktan iner inmez bize geldi, tabii fırsat bu fırsat teyzemle kuzenlerimde çağırıldı bize. misafire her daim hazırlıklı bendeniz çıkarttım buzluktan gözlemeleri,
kahvaltılıklar, tavşan kanı çayımız doyumsuz sohbet-dedikodu derken akşamı ettik...

annemin gelmesi demek CemRe Cafe'ye de bereketin gelmesi demek :)
nedendir bilinmez ayağı hep uğurlu gelmiştir anneciğimin, sipariş üstüne sipariş..
bugün annemi babamın yanına İstanbul'a yolcu ettik tekrardan..
dün son akşamı olduğu için ablamlarla birlikte yemeğe çıktık..
adresimiz Günaydın kebaptı..
mezelerle insan öyle bir doyuyorki kebaba yer kalmıyor. giderseniz közde patlıcan ve haydariyi es geçmeyin..

kendimizi eve kapatmayacağız demiştim ya hızlı bir başlangıç oldu umarım böyle devam ederiz..
önümüzdeki haftasonu için hatta mart-nisan aylarına bile programlar yapmaya başladık bile :)
nazar değmesin leyleği havada gördük herhalde...

hepimize aile sıcaklığıyla dolu haftalar :)

Hiç yorum yok: