31 Mart 2012 Cumartesi

Amsterdam gezi notları - 1


yeniden merhabalar :)

araya zaman girdi malum geçende bahsetmiştim işlerimin yoğunluğu ve küçük operasyonum
yazmama engel olsa da şükür tekrar kavuşturana...

geçen cumartesi geçirdiğim operasyon sonrası hala dinlenemediğimden iyileşme sürecimi biraz uzattım. ama elimde değil işler beni bekler. bu haftasonu inşallah şöyle güzel ayaklarımı uzatıp evimin keyfini
çıkarmayı planlıyorum...

gelelim gezimize..
farkettimde blogumda hiç doğru dürüst gezi postu yayınlamamışım oysa eşimle gezmeye tozmaya doyamayanlardanız. bu başlangıç olsun gerisi Allah kerim :)

Amsterdam gezimiz 3 gece 4 günlük bir turdu. daha öncede gittiğimiz Pronto Tour tercihimizdi.
bu tur şirketiyle ilk gezimiz 2007 yılında İtalya'ya idi. anlayacağınız memnun kaldığımız ve fiyatlarında uygunluğu için tavsiye edilir..
gezi İstanbul kalkışlı olduğundan bir gün öncesinden gidip biraz İstanbul havası almayı da ihmal etmedik tabii :) 9 Mart öğleden sonra Atatürk havaalanında başlayan maceramız 12 Mart gece yarısı son buldu.
genelde tur programı boş olduğundan ben önceden araştırıp gidilecek ve görülecek yerlerin listesini çıkartmıştım.
THY uçağı ile uçuşumuz 3,5 saat sürdü ve çoook konforluydu. açıkcası ikramların bu denli leziz çıkacağını tahmin etmemiştim. catering şirketine kocaman bir Aferin benden :)

akşam ulaştığımızda Amsterdam'a hava Türkiye'den nispeten daha ılıktı. otelimiz maalesef şehir dışı
4 * bir otel olduğundan ( Artemis Otel) her fırsatta şehre ulaşmak kolay değildi. ilk gecemizi dinlenerek geçirdik.

2. günün sabahında erkenden attık kendimizi yollara. ilk iş şehri biraz tanımaktı. her Avrupa kenti gibi nehirle bölünmüş şehri kanallar ve köprüler süslemiş.




ufak şehir turumuzun ardından otobüsümüzle küçük bir balıkçı kasabası olan Volendama'a yola çıktık.
yol üstünde malumunuz peynirleriyle ünlü Hollanda'nın çok keyifli bir peynir fabrikasını ziyaret ettik.
adını şimdi unuttum ama hatırlayınca söylerim, söz :)





çeşit çeşit peynirler; otlusu, sadesi, sarımsaklısı, keçi peyniri vs..
yanlarında peynir bıçakları, hediyelik eşyalar, magnetler Hollanda'nın waffleları...

birkaç çeşidinden hem kendimize hem ailelerimize peynirlerimizi alıp çıktık mağazadan..

Marken'e doğru yol alırken girişin yol yapımı sebebiyle kapalı olduğunu öğrendik. hay Allah göremeyecek miyiz orayı derken rehberimiz Volendam'dan tekneyle geçebileceğimizi söylemez mi! ohhh tekneyede binicez diyerekten sevinçle Volendam'a vardık.
Volendam ufak mı ufak kendi halinde bir balıkçı kasabası. yanyana ahşap klasik Hollanda evleriyle çevrelenmiş turistik bir yöre. Volendam'daki yürüyüşümüzden sonra tekneyle Marken'e geçtik. aynı Volendam gibi ufak ama sıcacık bir yer Marken'de. Ahşap Hollanda evleri ve bahçelerinin arasında kendinizi kaybediyorsunuz..



gezimizin sonunda tekneyle Volendam'a geri döndük ve acıkmış şekilde yemek molası verdik. oraya kadar gidip meşhur Fish&Chips yememek olmaz dedik. benki balık sevmeyen hatun bayıla bayıla gömüldüm yemeğe.



camekanda çeşitleri görüyorsunuz kalamar, midye, karides ve oraya özgü balık. istediğinizden istediğiniz sayıyı söyleyerek kendinize tabak hazırlatıyorsunuz. yanına ekmeğinizi, yeşil salatanızı birde patates kızartmanızı söyleyip ister gezerken elinizde atıştırıyorsunuz ister içeride oturup keyif keyif yiyorsunuz. ben o denli acıkmanın sonucu oturup öyle hızlı yemişimki balığımı yemek üstüne meşhur elmalı turtaya yer kalmadı :(
bu kadar yemeği nasıl yakarsınız??tabiki alışverişle :))
cafenin tam karşısında öyle büyük ve çeşidi bol bir hediyelik eşya dükkanı vardı ki tüm boş vaktimi orada harcadım. biraz magnet bir t-shirt birazda biblolar derken epey bir sepet yapmışım..
Volendam Amsterdam'a oranla daha ucuz hediyelik eşya konusunda. malum AB ülkesi Euro ile alışveriş yapıyorsunuz her ne kadar ucuz gibi görünsede siz siz olun alışveriş esnasında Euroyu TL ye çevirmeyin hiç birşey alamazsınız :)

ilk günkü gezimiz Amsterdam'a dönüşle noktalandı. aldığımız eşyaları otele atıp akşam tekrardan şehri keşfe çıktık...

arkası yarın :)


23 Mart 2012 Cuma

GÜNAYDIIINNNN :)





bir Ceeee deyip kaçacağım maalesef bugün...

beni telefonlarıyla, mailleriyle merak eden arkadaşlara teşekkürler.

kaybolmadım buradayım, evet döndüm Amsterdam'dan

hatta çoook oldu döneli eve ama işlerin yoğunluğundan gelip

iki satır yazamadım sizlere...

gezimiz çok keyifliydi ilk fırsatta anlatacağım sizlere :)

ancak bugünlük beni affedin..

sabahın erken saatinde işe geldim, ocak başına geçtim bile

zira yoğun bir sipariş yetiştirme derdindeyim.

bu araya yarınki küçük operasyonuda dahil ettim

nede olsa sağlık şakaya gelmiyor..

yarın için bana dua edin dostların umarım bu son operasyon olur...

artık işe dönmem gerek

benim için zorlu geçecek bu haftasonu

sizlere keyif getirsin :))

9 Mart 2012 Cuma

yolculuk zamanı :)


görsel internetten alıntı ama gidince kendi kameramdan bol bol resim getireceğim söz :)

yolculuk zamanı geldi...
bu satırları size aşığı olduğum şehirden İstanbul'dan yazıyorum :)
dün akşamdan geldik sevgilimle birazda
İstanbul havası almak istedik gitmeden :)

istikamet Amsterdam...
zamanlamamız biraz ters biliyorum daha bahar yüzünü gösteremese de
biz yollara düştük bile..

daha önceki yazımdaki listemi tamamladım,
çantamı toplayıp attım kendimi tatilin kucağına..

öğleden sonra uçacağız inşallah
ve hayırlısıyla akşama Amsterdam'da alacağız soluğu..

çok kalmayacağım topu topu 3 gün.
dönüşümde gezim hakkında bilgi veririm tabii
o zamana kadar kendinize çok iyi bakın
vee benden istediğiniz siparişleriniz varsa bana hemen ulaşın :))

huzur dolu, keyifli tatiller hepimize...

2 Mart 2012 Cuma

yaşasın haftasonu...




Haftabaşı geçirdiğim travmatik mahkeme olayından sonra
bu haftasonu şöyleee güzzelce bir dinlenceyi hakettim sanıyorum..
bu dinlence kısmını ne kadar gerçekleştirebilirim bilmiyorum
zira önümüzdeki hafta Amsterdam gezimiz var hazırlık yapmalıyım
ama deneyeceğim kesin :)

gitmeden yapılacaklar listem kabarık
nerdeyse gidince yapıcaklar listem kadar...

bir kere çamaşırlar hazırlanacak, yıkanıp ütülenecek,
okumakta olduğum kitabım bitirilecek
Pembomun maması, kumu hazırlanacak çünkü
kızımız pet hotele gidecek,
CemRe cafe'nin alışveriş listesi tamamlanıp stoklar yapılacak
(ben yokken annem bakacağı için cafeye herşey tamam olmalı)
tabii bu arada anneciğim feci girp olmuş durumda
ona iyi bakılıp sağlığına kavuşturulacak :)
kuaföre gidilip bakımlar yaptırılacak,
arada pazartesi doktor kontrolüne gidilecek,
Amsterdam'da gezilecek-görülecek yerlerin listesi yapılıp
print outlar alınacak, fotoğraf makinemin pilleri şarj edilip baş köşeye konacak vs...

ohhooo saymaya başlayınca gözümde büyüdü işler acaba yetiştirebilecek miyim??
çoook çalışmam gerek çoookk!!
zaman yönetimi devreye girmeli
bu haftasonu verimli geçirilmeli..

Amsterdam için tavsiyelerinizi bekliyorum :)

Keyifli, neşeli tatiller hepimize...

not: kar yağışının bittiği güneşli bir haftasonu olur inşallah..